Atatürk, 344. Sk. No:7B
Çayırova/Kocaeli
Online 24/7

Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkan endüstriyel üretim, hızla artan dünya nüfusunun gereksinimlerini karşılayabilmek adına büyük öneme sahip. Ancak endüstriyel üretimde benimsenen yöntemler, üretimde yoğun bir şekilde harcanan doğal kaynaklar ve üretim sonrası ortaya çıkan atıklar endüstriyel üretimi, içerisinde yaşadığımız dünya için bir tehdit haline getiriyor. Özellikle endüstriyel üretimin doğaya verdiği zararın son yıllarda zirveye ulaşmasıyla birlikte, endüstriyel üretimi sürdürülebilir hale getirebilmek için çeşitli yöntem ve uygulamalar geliştirildi. Endüstriyel simbiyoz da bu uygulamalardan biri. 

Endüstriyel Simbiyoz Nedir?

Doğal yaşamda sıkça görülen durumlardan biri olan simbiyoz, iki farklı türün birbirlerinden yararlanması anlamına gelir. Doğadan ödünç alınan bu kavram, karşılıklı faydanın söz konusu olduğu pek çok alanda kullanılıyor. Endüstriyel simbiyoz ise üretim yapan endüstri kuruluşlarının birbirlerini beslemeleri, dışa ve doğal kaynaklara duydukları ihtiyaçları azaltmaları şeklinde tanımlanabilir. Bu uygulamada, işletmeler birbirlerine karşılıklı fayda sağlayacakları ortaklıklar kurarlar. Endüstriyel simbiyozda bir fabrikanın atığı, diğeri için hammadde olarak kullanılabilir. Ayrıca işletmeler karşılıklı olarak iş gücü paylaşımı, yatırım, enerji, lojistik ve su kaynakları kullanımı konusunda da birbirlerine fayda sağlayacak şekilde ortaklık kurabilirler. İlk olarak Avustralya’nın Kwinana bölgesinde görülen endüstriyel simbiyoz, her geçen gün daha fazla endüstriyel işletme tarafından tercih ediliyor. 

Endüstriyel Simbiyoz Uygulama Örnekleri

Endüstriyel üretimi sürdürülebilir hale getirmek ve işletmelerin çeşitli kazanımlar elde etmesi için başvurulan endüstriyel simbiyozu için yaptığımız çalışma örneklerimiz;

  • Bir fabrikamızdan çıkan ve bertarafa giden boya çamurunu, reaktörden geçirip içerisindeki solventi geri kazanmaktayız.
  • Bir fabrikamızdan çıkan reaktör dip tortusu olan alkid reçinesini yeniden formülize ettirip piyasaya kazandırmaktayız.
  • Alüminyum sektöründen çıkan alüminyuma doymuş kostiği farklı sektörlere pH dengelemede kullanılması için tedarik etmekteyiz.
  • Farklı farklı fabrikalardan çıkan amonyum sülfat, nitrik asit ve sülfürik asitleri ise sıvı suni gübre üreticisine tedarik etmekteyiz.
  • Birkaç fabrikamızda çıkan formül veya proses kaynaklı hata sonucunda oluşan labsa, sles, apg, elas vb. kimyasallar ile ilgili çalışmalarımız bulunmaktadır.

 

 

Endüstriyel Simbiyoz İşletmelere Ne Sağlar?

Endüstriyel simbiyoz ile işletmeler büyük kazanımlar elde edebilir. Üretim yapan tesisler, endüstriyel simbiyoz ile hammadde ve atık maliyetlerini azaltabilir. Normalde hiçbir işe yaramayan atıklardan yan gelir elde edilebilir. Yeni iş ve istihdam olanakları ortaya çıkar.  Ayrıca bu uygulamalar ile daha çevreci bir imaj da kazanılabilir. Son yıllarda pek çok markanın yaratmaya çalıştığı çevreci imajı elde edebilmek için, endüstriyel simbiyoz iyi bir potansiyel sunar. Firmalar endüstriyel simbiyoz ile yakaladıkları sinerjiyi kullanarak, daha farklı projeler ve ortaklıklar da geliştirebilir. 

Endüstriyel Simbiyozun Doğaya Katkıları

Endüstriyel simbiyozu esas önemli kılan şey, doğaya olan katkılarıdır. Endüstriyel alanlarda simbiyoz ortaklıklarının kurulmasıyla, atık miktarı azalır. Farklı amaçlarla yeniden kullanılabilmek için işlenen atıklar, çöpe gitmekten kurtulur. Üretim için gerekli hammaddelerin atıklardan sağlanmasıyla birlikte, doğal kaynaklara duyulan gereksinim de azalır. Bu sayede doğal kaynakların kullanımı yavaşlar ve doğa daha az zarar görür. Ayrıca endüstriyel simbiyoz sayesinde karbon emisyonu azalır ve endüstriyel üretimin küresel ısınma üzerindeki etkileri daha düşük seviyelere iner. Endüstriyel simbiyoz doğal su kaynaklarının israf edilmesini de engeller. 

Endüstriyel Simbiyoz ve Kalkınma

Normalde ayrı ayrı faaliyet gösteren iki üretim işletmesini karşılıklı fayda için bir araya getiren endüstriyel simbiyoz, ülkelerin kalkınmalarında da önemli bir yer tutar. Az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler, üretimlerini sürdürebilmek için gereksinim duydukları hammaddelerin büyük bir kısmını yurtdışından ithal eder. Bu durum iç ekonomiden döviz çıkışına neden olur ve cari açığı artırır. Endüstriyel simbiyoz ise hammaddelere duyulan gereksinimi azalttığı için, ithalatın düşmesine yardımcı olur. Bu da ülkenin döviz rezervlerinin kalkınma amacıyla, daha faydalı projelerde kullanılabilmesine olanak tanır.

× Whatsapp